Bu yazı Kurumsal Kimlik Çalışmaları konulu DERGİPARK’ta yer alan bir araştırma yazısıdır. Örneği verilen logo BEKO’nun eski logosudur. Ancak burada hedeflenen kazanımın logonun eski veya yeni olmasıyla alakası yoktur.
“Ben kimim?” sorusu, var olmanın en büyük meselelerinden biridir. Bu soruya verilen cevap, insanları, toplumları ve kurumları olduğu kadar yaşam biçimlerini de şekillendirmektedir.
DERGİPARK
Bu soruya verilen cevaplar bağlamında insanlar kendilerini bir kimlik altında tanımlayabilirler. “Temel değerim nelerden oluşur?, Temsil ettiğim şey nedir?, Nasıl algılanmak-tanınmak istiyorum?, Hayatımdaki önemli ilişkiler hangileridir?, Kişilik özelliklerimden hangilerini yansıtmak istiyorum? gibi soruların cevaplarının toplamı kimliği oluşturmaktadır.
İnsanların kimliği, yönelimlerini, amaçlarını, değer ve anlamlarını yansıtmaktadır. Kimlik kavramı açıklanırken bireysel kimlik, kolektif kimlik ve kurumsal kimlik olarak ayrım yapılabilir. Konumuz ile ilgisi bakımından kurumsal kimlik üzerinde daha çok duracağız. Kurumlar da “kimlik” kavramının önemini bildikleri için bu alanda sürekli çalışmalar yapmaktadırlar.
Geçmişten günümüze her bir bireyden, dernek, toplum veya kuruma kadar hepimiz aslında bir yerlere aitizdir. Kendimizi bir takım kimliğe büründürmüşüzdür. Bu kimlik, taraftar grupları, siyasi partiler, sivil toplum örgütleri, doğduğumuz şehrin derneği, nüfus cüzdanımız bile olabilir. Teknolojinin gelişimi ile hızlanan iletişim ve ulaşım imkanları, bilginin hızlı bir şekilde yayılması, gelir seviyelerinin yükselmesi ve aynı zamanda harcamaların da artması sonucu insanlar her istediklerine kolayca ulaşabilmekte ve tüketim toplumu oluşmaktadır.Tüketim toplumlarında bir ürün veya hizmeti tüketiciye sunabilmek için, ayırt edici özelliklerini ortaya çıkartmak, rakiplerinden farklılaştırmak gerekmektedir. Yani insanları daha fazla etkilemek için bir şeyler yapmak gerekmektedir. Etki; bir kimse veya nesnenin başka bir kişi veya şey üzerindeki gücü, tesir anlamını taşımaktadır. Bir kişi üzerindeki güç veya tesir iletişim çalışmalarında iletiyle gerçekleşmektedir. Bu durum da iletinin içeriğinin incelenmesini zorunlu kılmaktadır.
Harold Laswell yapmış olduğu çalışmalarla propaganda tekniğinin etkisini gözler önüne sermektedir. Sözel iletiler üzerinde duran Laswell; bu iletilerin hedefte yaratmış olduğu etkinin değişiklikler gösterebileceğini vurgulamaktadır. Kişiler üzerinde bilgilendirme, eğlendirme, yönlendirme ya da ikna etme gibi etkiler üretebileceğini vurgulayan Laswell’e göre kaynak tarafından gönderilen iletilerin amacı hedefi etki altında tutmaya çalışmaktır. Kısaca Laswell; x şeyinin y üzerindeki etkisini araştırmakta ve iletinin içeriğine odaklanmaktadır.
Marka, kurum, dernek yada kuruluşar bahsedilen etkiyi hedef kitleye en etkili biçimde iletmenin yollarını geçmişten günümüze aramışlardır ve sonucunda bu gün en büyük kurumların bu anlamda en fazla bütçeyi kurumsal kimlik alanına ayırdıkları görülür.
KURUMSAL KİMLİK OLGUSU
Toplumlarda var olan bütün kurum ve kuruluşların kendilerine ait bir kimliği bulunmaktadır.Bir işletme birçok işletme arasından fark edilmek istiyorsa kurum kimliği oluşturması gerekmektedir.
Kurumsal kimlik, bir kurumun, bir markanın adını, görsel tasarımını, iç ve dış dizaynını, kurumsal davranışını ve vizyonunu göstermektedir. Bir başka deyişle kurumsal kimlik, insanların önünde kurumun kendisini ifade etmesidir.
Kurumsal kimlik, bir firmanın bir ürün veya hizmetin ismi, logosu, antetli kağıdı, taşıt araçlarının dizaynından, firma binasının genel görünümüne, iç dekorasyonuna, resepsiyondaki sekreterin kıyafetinden, satış elemanlarının davranışlarına, firmanın yönetim biçiminden, işletmesine, çalıştırdığı yöneticilerin kalitesinden, üretimine, hizmet ve servis anlayışına, reklam ve halkla ilişkiler çalışmalarında kullandıkları her türlü görüntü, stil ve mesajlara kadar uzanan bir yelpazedir.
Kurumsal kimlik, şirketin sözlü ve görsel tanıtımını, pazar konumlandırmasını ve kurumsal, ticari birim ve ürün düzeylerinde rekabetçi farklılaştırmayı içermektedir.Wally Olins’e göre kurum kimliği bir kuruma ait üç noktayı yansıtmaktadır:
– Kim olduğunu
– Ne yaptığını
– Nasıl yaptığını yansıtır.
İlk çağlarda insanların gördüklerini mağara duvarlarına veya taşlara çizmesi kurumsal kimliğin ilk örnekleri olarak kabul edilen sembolleri oluşturmuştur. Daha sonra ise ülkeleri birbirinden ayıran bayraklar, dinleri birbirinden ayıran semboller bir kimlik aracı olarak kullanılmıştır. 12.yüzyılda ticaretin artmasıyla beraber, üreticiler ürünlerini diğerlerinden ayırabilmek için kendi kimliklerini vurgulayan bir takım işaretler kullanmışlardır. 14. ve 15. Yüzyılda ise bu işaretlere çeşitli kalite standartları işaretleri eklenmiştir. 19.yüzyılda ise mağazaların ön cephelerinde kimliklerini yansıtan işaretler ve semboller kullanılmıştır. Aynı zamanda, bu dönemde kurumsal kimlik bir tasarım yaklaşımı olarak ortaya çıkmış, yönetimlerin ilgisini çekmeye başlamış, uygulama alanı genişlemiş, böylelikle bir rekabet avantajı kaynağı ve stratejik bir araç olarak kabul edilmiştir. Özellikle son 25 yılda kurumsal kimlik kavramına yoğun bir ilgi olduğu görülmektedir.
Teknolojinin gelişmesi ve tüketici değerleri bunun en büyük nedenlerindendir. Günümüzde ise tüm kurum ve kuruluşlar kurumsal kimliğin insanlardaki etkisine olan inancından dolayı bu alanda ciddi yatırımlar yapmaktadırlar.
Kurumsal kimlik, firmanın kendini insanlara anlatma biçimi, kurumun toplumda görünen yüzüdür. Bu görünen yüzün, belli başlı sınırları çizilmiştir ve bu sıklıkla değiştirilmez. Belirli dönemlerde ilgili firma tasarımcıları küçük değişiklikler uygulamasına rağmen, firma oluşturulan bu imajı değiştirmek istemez. Çünkü kurumsal kimlik bir nevi kurumun imzasıdır ve bu nedenle sık ve radikal değişikliğe genelde kapalıdır. Kurumsal kimlik çalışmalarında şüphesiz en önemli noktalardan birisi firmanın logo ve amblemidir. Bunlar oluşturulurken firmanın geçmişi, kültürü, gelenek ve görenekleri, misyon ve vizyonu çıkış noktalarıdır. Bu bağlamda kullanılacak renk, yazı tipi v.s. belirlenir. Her bir aşamanın ayrı ayrı anlamları vardır ve birbirleri arasında bütünlük olması gerekir. Belirlenen bu amblem her yerde aynı şekilde basılır, yazı tipi hiç bir yerde değişmez.
Özellikle renklerin yanlış kullanılmaması içine “pantone” denilen renk kodları belirlenir. Tüm bu çalışmaların sonucunda amaç oluşturulan kurumsal kimliğe görsel bir kimlik kazandırmaktır. Bu görsel kimlik tüketicide oluşturduğu imajla insanların aklına kazınır. Kurumsal iletişim tasarımında görsel kimlik üç aşamadan oluşur. Bunlar stratejik, operasyonel ve tasarım aşamalarıdır.
Kurumsal Kimliği Oluşturan Temel Özellikler
İlk bölümde de belirttiğimiz gibi kurumsal kimlik oluşturma bir çok araştırmanın beraberinde yürütülmesi gereken titiz bir çalışmadır. Bu çalışmanın en belirgin unsurları ise aşağıdaki gibi sıralanabilir;
İsim
Kurum veya kuruluşun kültürüne, iç değerlerine uygun, iç ve dış hedefleri paralelinde, rekabet şartları da göz önünde bulundurularak diğerlerinden ayırt edilebilecek bir isim belirlenmelidir. Belirlenecek bu isim aynı zamanda firma ünvanını oluşturacağı için önem arz etmektedir.
Bu isimler kurucu isimleri (Versace, Sabancı, Ford, Opel, Ülker) , tanım isimleri (Doğadan, Petrol Ofisi, Sütaş, Demirdöküm, Konfor) , yer isimleri (Ankara Makarnası, Urfa Kebapçısı, Türk Telekom, American Airlines) , ürünle ya da kurumla ilgili olmayan isimler (Casper, Bellona, Yeşil Kundura) , kısaltma isimler (Mado-Maraş Dondurmaları, Sanko-Sani Konukoğlu, FedEx-Federal Express, Alpet-Altınbaş Petrolcülük) , baş harf isimleri (CSS-Sarar, THY-Türk Hava Yolları, BMW-Bayerische Motoren Werke) gibidir.Bu isim çalışması yapılırken bir yandan da çeşitli araştırmalar yapılması gerekmektedir. Aday isimleri belirlenirken, bir yandan da bu isimlerin gerçek bilgilerinin elde edilmesi, yasal uygunluk araştırmalarının yapılması, dil kullanımı açısından değerlendirme yapılması, sözel ve işitsel değerlendirilmeye tabi tutulması son olarak da pazar araştırma değerlendirmesi yapılmalıdır.
Logo/Logotayp
Kurum işareti; kurumu ifade eden harf, kelime veya rakamlardan meydana gelen logo (logotype) ; renkli veya renksiz iki veya üç boyutlu grafik olarak temsil edilebilen amblem (sembol) ya da her ikisinden oluşan imzadan meydana gelir. Türk Dil Kurumu (TDK) logo kelimesini güncel Türkçe sözlük bölümünde isim anlamında “imlek” olarak tanımlamıştır.
İsim, profil veya vizyonların temsil edildiği logolar, kurumların dışarıya açılan yüzü olarak ifade edilebilir. Logo, sonraki başlıkta inceleyeceğim gibi yine kurumu tanıtan, hakkında bize fikirler verebilecek bir simgedir. Amblem, şekil ya da resim olarak tasarlanırken, logo ise harf, rakam ya da kelimelerden oluşur. Logo ve amblem ilk bakışta firma hakkında insanlara fikirler vermeli, akılda kalacağı ve onunla tanınacağı için daha önce hiçbir yerde görülmemiş yani özgün olması ve çağın şartlarına uygun, yeniliğe açık bir yapıya sahip olmalıdır.
Amblem/Sembol
Bir kuruluşun simgesidir. Bakıldığında bize kurumun çalışma alanı, felsefesi, kalitesi, boyutları, geçmişi, başarıları v.s. hakkında ip uçları verir. Kısacası amblem, bir kurum ya da kuruluşun sosyal bireyselliğini anlatan, gözle görülebilen ancak sözle söylenmeyen kısmıdır. Geçmiş dönemlerde genellikle el ile çizilmesine karşın günümüzde teknolojinin gelişmesi ile beraber pek çok bilgisayar programlarından faydalanılarak ortaya çıkarılır. Amblem belirlenirken, hedef kitlenin aklında kalan ve tanınırlığını sağlayan önemli bir unsur olduğundan, kurum kimliğine uygun ve zamanla anlamını ittirmeyecek olmasına özen gösterilmelidir.
İmza
Kurumun imzası dediğimiz bölümü ise yukarıda anlatılan amblem ve logo nun beraber kullanılması oluşturur. Kurumlar tüketicide bıraktığı etki kuvvetli olduğu için genelde bu yönteme başvururlar. Burada dikkat edilmesi gereken bir husus vardır. Logo ve amblem belirlendikten sonra ikisi birlikte hangi oranda kullanılacağı da belirlenmelidir. Ve kesinlikle bu oranın dışına çıkılmamalıdır.
Tipografi ve Yazı Türü
Tipografi, basılı yayınlardaki yayınların büyüklük ve düzenin biçimidir. (Tuna, 2007:92) Başka bir deyişle, tipografi yazı aracılığıyla insanlarla iletişime geçme hatta onları etkileme sanatıdır. Seçilen yazı karakteri kurumsal kimlik oluşturmanın önemli aşamalarından biridir. Bu karakter ileride sıklıkla değiştirilemeyeceği için bilgisayar ve gelişen teknoloji nedeniyle binlerce yazı karakteri içerisinden uygun olan seçilir.
Günümüzde ise bazı özel ve büyük şirketler, özel tasarımcılar aracılığı ile kendilerine özgü, firma misyon ve vizyonuna uygun, istekleri doğrultusunda yeni yazı karakterleri ortaya çıkartmaktadırlar. Bu yazı karakterlerinin bazıları sadece ilgili kuruluş tarafından kullanılmaktadır. Bu da kurumsal kimliğe ayırt edici olması açısından katkı sağlamaktadır.
Yazı karakterlerinin tıpkı renkler gibi, insanlarda çeşitli etkileri vardır. Bazı yazı karakterleri daha oturaklı ve ciddi hisler uyandırırken, bazıları ise daha duygusaldır. Örnek verecek olursak, bayanlara yönelik ve takı, süs eşyası üreten bir firma yazı karakterini şık ve zarif olanlardan seçmelidir. Bu firmanın etkili bir imaj oluşturmasına destek olur. Burada dikkat edilmesi gereken bir diğer husus ise yazı karakterlerinin hedef kitle açısından anlaşılabilir olmasıdır. Çünkü bazı yazı karakterleri birleşik ya da küçük boyutlarda yazıldığında birleşmekte, okunmakta güçlük çekilmektedir. Her ölçüde okunması hedef kitleye ulaşabilmek açısından önemlidir. Kurumsal kimliğin tipografi bölümünde seçilen yazı karakteri tüm harf, noktalama işaretleri, rakamlar ve varsa özel karakterleri ile birlikte gösterilmelidir. Kullanım alanı var ise, yazı karakterinin kalın, eğik, gölgeli gibi farklı şekilleri de tipografide belirtilmeli, belirtilemeyen herhangi biri kesinlikle kullanılmamalıdır.
Renk
Renk, görsel iletişim açısından oldukça önemlidir. Hemen her alanda renklerin anlam ve etkileri kullanılmaktadır. Bu bağlamda kurumsal kimlik açısından da renk, oluşturulacak kimliğe farklı anlamlar yükleyerek insanların zihinlerine kazınmasında ve istedikleri etkiyi yine zihinlerde bırakmasında olukça etkilidir.
Tümüyle ekinsel bir ürün varsayılan, bireylerde değişik kavram ve duygular çağrıştıran, bir başka deyişle, bireyin görmesinin yeterli olmadığı ayrıca zihniyle, bilgi birikimiyle, beyniyle, düş gücüyle çözümleyip, anlamlandırabildiği göstergeler biçiminde tanımlanabilen renkler, ışığın nesnelerin üzerine yansıyıp, belli bir bölümünün nesne aracılığıyla emilmesi ve sonrasında, bireyin gözüne kadar ulaşmasıyla oluşmaktadır. Renklerin insan psikolojisi üzerine etkileri aşağıdaki tabloda sunulmuştur
Kırmızı
Sıcaklık, içtenlik, hiddet, tehlike, şiddet ifade eder ve sinir sistemini tahrik eder. İştah açıcı özelliği nedeniyle Nestle, Coca Cola, Ülker gibi birçok gıda firması kırmızıyı kullanır.
Mavi
Yumuşaklık, serinlik sükunet, sonsuzluk, gerçeklik ifade eder ve sinir sistemini teskin eder. Bu nedenle, dünyadaki kurumların yarısına yakını kimliklerinde maviyi kullanır. Sakin bir ortam oluşturmak isteyen kurumlar için uygun bir renktir.
Yeşil
Yumuşaklık, serinlik berraklık, ümit ve rahatlık hissi verir. Güvenilirlik ifade eder ve bu nedenle bir çok banka yeşil rengi kullanır.
Turuncu
Sertlik, canlılık, aydınlık, ılıklık, kudret, tehlike ifade eder. Mor Ilıklık, sükunet, ihtişam ve gösteriş ifade eder.
Sarı
Sıcaklık, aydınlık, parlaklık ve tedbir ifade eder. Ayrıca geçicilik sembolüdür. Bu nedenle bir çok araç kiralama firması bu rengi kullanır. Dikkat çekici olduğundan taksilerin rengi sarıdır. Bankalar geçicilik ifade ettiğinden sarı rengi kullanmazlar.
Beyaz
Temizlik, düzen, sıcaklık ve açıklık işaretidir. Kahverengi İnsanın daha hızlı hareket etmesini sağlar. Bu nedenle bir çok yiyecek içecek işletmesi iç mekanlarını kahverengi ağırlıklı dekore eder.
Siyah
Matem ve keder ifade ettiğinden aktiviteyi azaltır. Bunun yanında gücü ve tutkuyu simgeler.
Renklerin kültür ile de arasında önemli bir bağ vardır. Kurumsal kimlik oluşturmada renk tespiti yapılırken, kurumun farklı alanlarında araştırmalar yapılacağı gibi kültürü de çok önemlidir. Renklerin anlam ifadelerinin, kültüre, dine, milliyete göre farklılık gösterebileceği de dikkate alınması gereken bir diğer önemli husustur. Örneğin; kırmızı İspanya’da boğa güreşlerini, Japonya’da bayrağı, İngiltere’de otobüsleri ve telefon kulübelerini, Rusya ve Çin’de devrim ile komünizmi, Batı toplumlarında sevgililer gününü, Hıristiyanlarda ise Noel’i çağrıştırır. Renklerin kültürlere göre farklı anlamlara sahip olmasına bir diğer canlı örnek siyahtır. Bu renk, Avrupa’da matemi çağrıştırırken, Japonya’da mutluluğu ifade eder.
Baskılı Evraklar
Çeşitli araştırmalar ve çalışmalar sonucunda hazırlanan kurum kimliğinin, tüketiciye doğru ve anlaşılır biçimde sunulması için kullanılan baskılı evrakların tamamında ve doğru olarak kullanılması gerekmektedir. Önceden hazırlanan logo, amblem, imza, renk, slogan gibi unsurlar, söz konusu baskılı evrakların üzerinde yer almalıdır.
En yaygın olan baskılı evraklar aşağıdaki gibidir; (Tuna, 2007:98) – Kartvizit, – Broşür, katalog, afiş ve tanıtım dosyaları, – İnternet, gazete ve dergi reklam/ilanları, – Kurumsal dergi ve bültenler, – Dosya, antetli kağıt, zarf, – Davetiye ve tebrik kartı, – Kurum tanıtım kitabı, – Muhasebe evrakları tasarımı Geçmişten günümüze yaşamın her alanında insanlar bilerek ya da bilmeyerek bir kimliğe bürünmüşlerdir.
Örneğin; gemilerin yelkenlerinin üzerinde ürkütücü kuşların resimlerini taşıyan Vikingler, savaşta ordularını kalkanlarının üzerindeki haçlar ve kartallarla yöneten krallar, kullandıkları simgelerle bir yandan yandaşları tarafından tanınırken, diğer taraftan karşı gruba mesaj iletiyorlardı.
Gündelik hayatta da hemen her alanda görselliğin etkisini görmekteyiz. Renklerin, logo ve sembollerin, işaretlerin bu kadar yoğun bir şekilde kullanıldığı bir zamanda, insanların zihninde yeni bir takım işaretlerin kalması, yer etmesi oldukça zordur. Ancak yukarıda farklı başlıklar altında incelendiği gibi, titiz ve uzun süreli bir araştırma süreci, başarılı sonuçlar elde edilmesini sağlamaktadır.
KURUMSAL KİMLİK ÖRNEĞİ OLARAK BEKO FİRMASININ İNCELENMESİ
Şirketin kurucusu Vehbi Koç, 1901 yılında Ankara’da doğdu. Ankara İdadisi’nde okudu. 1917 yılında iş hayatına atıldı. 1926 yılında babasının ticarethanesini devir alarak “Koçzade Ahmet Vehbi” ismi ile Ankara Ticaret Odası’na kaydettirdi. Bir yandan Ticaret ile uğraşırken diğer yandan Ford ve Standart Oil gibi yabancı şirketlerin Türkiye temsilciliklerini alarak işlerini büyüttü. 1938 yılında müesseseleşme yolunda ilk adımı atıp İstanbul’da Koç Ticaret A.Ş.’ni kurdu. 1948’de, General Electric’i Türkiye’de ampül fabrikası kurmaya ikna ederek ortak yatırıma girdi. Vehbi Koç sosyal alandaki girişimlerini ise; Vehbi Koç Öğrenci Yurdu (1946) Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Vehbi Koç Göz Bankası (1963) İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Enstitüsü (1964) Türk Eğitim Vakfı (1967) ODTÜ Vehbi Koç Öğrenci Yurdu (1968) gibi kurumlarla başlattı.
1950’li yıllarda Koç sanayide ciddi adımlar atarak ithal mallarını ikame edecek yerli sanayi yatırımlara girdi. Otomotiv, beyaz eşya, radyatör, elektronik cihazlar, mensucat, kibrit ve benzeri birçok malın yerli üretimini gerçekleştirdi.Yine Koç tarafından Arçelik 1955’de, Türk Demir Döküm Fabrikası 1954’de kuruldu. 1959’da Türk otomotiv sanayinin ilk kuruluşu olan Otosan üretime başladı, 1962’de Aygaz kuruldu. Bunları daha bir çok sanayi kuruluşu takip etti. Büyüyen kurumu daha yi kaynak tahsisi yapmak için 1963 yılında Türkiye’nin ilk Holding’i olan Koç Holding’i kurdu. Holding kurulduktan sonra da yeni yeni şirketlerin kuruluşu birbirini takip etti. 1966 yılında ilk yerli Türk otomobili olan Anadol piyasaya çıkarıldı. Türkiye’nin tarım potansiyelini anlaşmalı çiftlik modeli ile ihracata yönlendiren sektöründe öncüsü olan TAT domates salçası fabrikasını 1967’de kurdu. 1968’de Türk Otomotiv Sanaiyi’nde en büyük adım atıldı, FİAT ile ortak Tofaş kuruldu. Tofaş 1971 yılında, ismini Sultan Murat’tan alan Murat marka otomobillerin üretimine başladı. İhracatın ülke ekonomisi için önemini çok erken gören Vehbi Koç 1970 yılında Türkiye’nin ilk ihracatçı sermaye şirketi olan Ram’ı kurdu. (http://www.vehbikoc.gen.tr/arasayfalar/imza/imzaframe.htm 22.04.2014 10:41)Vehbi Koç yapmak istediği işleri Holding vasıtası ile profesyonel yöneticilere devrederken kendisi sosyal hizmetlere ve vakıf hizmetlerine ağırlık verdi.1967 yılında bir yurtdışı seyahatten aldığı ilham ile, çelenk bağışlarını eğitime yönlendirmek üzere Türk Eğitim Vakfı’nın kuruluşuna öncülük yaptı.1969 yılında, eğitim, sağlık ve kültür alanlarında faaliyet göstermek üzere Vehbi Koç Vakfı’nı kurdu. Bu vakıf birçok kültür, sağlık ve eğitim projesi gerçekleştirmiştir. 1976 ‘da Taksim’deki Atatürk Kitaplığı İstanbul Belediyesi’ne armağan edildi. 1980 ‘de Vehbi Koç’un Merhum eşi Sadberk Hanım’ın anısına Türkiye’nin ilk ciddi özel müzesi olan Sadberk Hanım Müzesi açıldı. 1987 yılında yabancı dilde eğitim yapan Vehbi Koç Vakfı Koç Özel Lisesi, 1993 yılında Vehbi Koç Vakfı Koç Üniversitesi eğitime başladı.1984 yılında kendini emekliye ayırıp, sosyal faaliyete daha fazla ağırlık verdi.(http://www.beko.com.tr/kurucu.html 23.04.2014 15:48)
Logo
Türkiye’nin yeni yeni sanayileşmeye başladığı 1950’li yıllarda, Koç Holding’in kurucusu Vehbi Koç, Türkiye’ye doviz kazandıracak bir ürün arayışındaydı. O yıllardaki ülke koşulları çerçevesinde, bir salça ve konserve fabrikası yatırımı için bu alanda tecrübe sahibi olan Bejerano ile ortaklık kurdu. 1954’te kurulan şirketin ismi Bejerano’nun ve Koç’un ilk iki harflerinin birleşmesiyle Beko olarak tescil edildi. (http://www.beko.com.tr/kurucu.html 23.04.2014 16:44)
Beko logotaypının oranları yukarıdaki örnekte belirtildiği gibidir. Bu oranların dışında kesinlikle kullanılamaz. (Beko kurumsal kimlik kılavuzu)
Kurumsal Bayi/Cephe Uygulamaları
Birincil Yazı Karakteri
Beko’nun bayi/mağazalarında uyguladığı birincil yazı karakteri DaxWideLight’tır. Markanın modern doğasını ve akıllı imajını yansıtır
Renk
Alt Metin ve Alt Başlık
Cephe üzerinde arka planın koyuluğuna ve açıklığına bağlı olarak (mağaza içindeki ışıklandırma koşulları ve cephe arkasına yerleştirilmiş unsurlar belirleyicidir) beyaz ya da marka kimliğine ait mavi (genel),ya da turuncu (fiyat) renk tonlarından biri kullanılabilir. Metin küçük harfle (miniskül)yazılmalıdır.
Başlık
Cephe üzerinde arka planın koyuluğuna ve açıklığına bağlı olarak beyaz ya da marka kimliğine ait mavi (genel)ya da turuncu (fiyat) renk tonlarından biri kullanılabilir. Başlık büyük harf (majüskül)yazılmalıdır.
Başlıklarda Fiyat İletişimi
Satır aralarını belirlerken fiyat en büyük puntoda olmalı ve satır arası da fiyat metninin puntosunda olmalıdır. Bu durum yalnızca başlıklar için geçerlidir.Başlıklar için fiyat iletişimi yapılırken metinde DaxWideMedium, rakamlarda ise DaxWideBold tercih edilir ve kelime aralığı (Tracking) -40 olarak ayarlanır.
Tasarımla Fiyat İletişimi
Düzenli görünmesi koşuluyla fiyat, ayrı bir satıra ya da öbek metnin dışında biryere yerleştirilebilir.Bu tip durumlarda satır arası için üstteki kural geçerli değildir, satır aralığı, yazı boyutu x 1.1 (ya da %110) olmalıdır
Renk Referans Kodları
En koyu ton Beko’nun logo rengindeki Mavi 287 C’dir. Bu mavi aynı zamanda 1. mavi olarak da kullanılır. En açık tonuise 6. mavidir. Beko materyalleri, en doğru rengi sağlamaları için CMYK formatında baskıya gönderilir.
2-6 arası mavi tonları en koyu tonun transparan versiyonları değildir. Her bir renk kendi CMYK değerlerine sahiptir.Örnek olarak, beyaz ürünleri beyaz arka plana yerleştirirken,ürünün arka plandan ayırt edilmesini sağlamak için gölge ya da hafif efektler kullanılır.
Cephe Örnekleri
Özel Günler İkon ve Söylemleri
Malzeme Teknik Bilgisi
Dijital UV dış mekan baskı, bas kes folyo kesim,güneşe dayanıklı malzeme tercih edilmelidir. Cepheye dışarıdan yapıştırılacaktır
BULGULAR
Logo
Firma adı, iki ortak olan Bejerano’nun ve Koç’un ilk iki harflerinin birleşmesiyle Beko olarak tescil edilmiştir. Logoda amblem denilen herhangi bir çizim/şekil bulumamakta, ilk iki baş harflerden oluşan harf, yazı türünde bütünlük sağlanmıştır. Kurulduğu günden bu yana logo taypında herhangi bir değişiklik yapılmamıştır. Logotayp da keskin ve tırnaklı bir font yerine daha yuvarlak hatlara sahip, düz ve keskin köşeler yerine oval kenarlıklar kullanılmıştır. Belirlenen logo ve devamında oluşturulan mavi renk ve şeritleri, basılı evraklarda, afişlerde, reklamlarda ve tüketicinin marka ile ilk buluştuğu bayilerde ciddiyetle kullanılmaktadır.
Slogan
Firma kurucusu Vehbi Koç, beyaz eşya sektöründeki iki markası olan Arçelik ve Beko ürünlerinin pazarlama ve satış stratejilerini farklı belirlemiştir. Arçelik ülke içinde Beko ise tüm dünyada satışa sunulmuştur. Arçelik kelimesinin içerisinde bulunan, telaffuzu zor türkçe harf karakterlerinin bu durumda etkisi olmuştur. Bu nedenle Beko markasının sloganı “Bir dünya markası” olmuştur. Daha sonra bu slogandaki “bir” kelimesi kaldırılmış, “dünya markası” olarak düzenlenmiştir. Bu düzeltmeden sonra sloganda da logotayp da olduğu gibi, herhangi bir değişiklik görülmemiştir.
Renk
Beko ilk kurulduğu günden bu yana çalışmanın önceki bölümlerinde ayrıntılı renk kodları verilen mavi, lacivert renk aralığından vazgeçmemiştir. Lacivert üzerine beyaz, beyaz üzerine lacivert uygulamaları yapılmıştır. Difüzyon serisi ile üretime girdiği 2011-2012 yıllarında ise siyah üzerine beyaz ya da beyaz üzerine siyah uygulamaları yapılmıştır. Yer yer reklam, afiş v.s. materyallerde bu uygulamayı görebiliriz. Ancak bu durum reklam süreci ile doğru orantıdadır ve seri üretimden kalktığı yıllarda sona ermiştir. Hemen sonrasında ise mavinin 6 farklı tonu belirlenmiş ve tüketicilerin zihninde yer etmesi amaçlanmıştır. Mağaza zeminlerinde kullanılan mavi renkteki seramik taşlar Seranit firmasına özel olarak yaptırılmış ve “beko mavisi” adını almıştır. Bu durum kurum kimliği açısından önem arz eden renk konusunda firmanın durumu yeterince ciddiye aldığını göstermektedir.
Reklam Müziği
Bir kurum ya da kuruluşun zihinlerde yer etmesindeki en önemli faktör görselliktir. Bu nedenle çalışmanın başından bu yana kurumsal kimliğin neden olmazsa olmaz olduğunu çeşitli veriler ile ortaya koymaya çalıştık. Kurumsal kimlik ve markalaşma sürecinde görsel algıdan sonra işitsel algı gelmektedir. Markaların logoları ile bilinmesinden sonra yine marka ile özdeşleşen “ses logosu” denilen bir kavram ortaya çıkmıştır. Ses logosu, belli bir ürünün, kurum ya da kuruluşun tüketici algısı üzerindeki etkilerini öğrenmeye yol açar. (http://en.wikipedia.org/wiki/Sound_trademark 28.04.2014 11:28) Bu nedenle reklam müzikleri büyük kurum ve kuruluşlarda son yıllarda vazgeçilmez bir durum olmuştur. Beko bu bağlamda çalışmalarına 2003 yılında hız vermiş ve aynı yıllardaJingle-Jungle isimli şirketle iş birliği yaparak mevcut durumda kullandığı beko müziğini ortaya çıkarmıştır. (http://www.jingle-jungle.com/works-detail.php?id=26 28.04.2014 09:33)
Reklam Filmleri
Ev aletleri üreten firma, reklamlarının alt metinlerinde genellikle ev ve aile ortamlarındaki huzuru, mutluluğu anlatmaktadır. Konfor ve rahatlığı üst düzeyde yaşamak için markaya yönlendiren reklam filmleri görmekteyiz. Yine amaç doğrultusunda reklam filmlerinde hem mavi şeritler ön plana çıkarılmış, hem de çocuk bir karakter marka ile özdeşleştirilmiştir.